12-13 MART Moskova ziyaretimden tarihi bir not

Online çek- in yapmak neden önemli

Son dakika uçak bileti almam neden ile her zaman yaptırmakta olduğum online çek-in işlemini yaptırmadan havalimanına gitmiştim. Havalimanı çek-in yapılırken bana uçağın dolu olduğu ancak yedek yolcu olarak alınacağımı söylediler. Neyse Atatürk havalimanının tüm güvenlik noktalarından geçerek uçağa alınma sırasında uçağa alınmadım ve bir grup Rusya’lı turist ile beklemeye alındım. Benim avantajım Türkçe bilmemdi. Her ne kadar bir sonraki uçakla gideceğim söylense de ben arada bir benim ne kadar çok gitmem gerektiğini belirtiyordum. Ancak o arada bana kimse cevap vermiyordu. Ben de bu sefer denetçi kimliğim ağır bastı ve neden bileti satın aldığım halde uçağa binemediğimi sordum. Buna cevap olarak Havayolu şirketlerinin 10% daha fazla uçak bileti satma yetkisinin olduğu cevabını aldım. Demek burada da kendilerini tüketiciye karşı korumuşlar dedim içimden. Ayrıca, bir sonraki uçağa mutlaka binebileceğimi ve ayrıca 400 EURO ödeneceğini (doğru hatırlıyorsam) söylendi. İşin o kısmı ile ilgilenmiyordum. Zira bu uçakla gitmem gerekiyordu.. Neyse, hala uçakta olan yolcu sayılıyordu ve daha uçağın kapısı kapanmamıştı. Lütfen beni alın diyordum görevliye. Çünkü bir sonraki gece uçağına hiç kalmak istemiyordum. Zaten ertesi gün dönmem gerekiyordu İstanbula. Tekrar yolcular sayıldı. Ve 3 kişilik yer olduğu söylendi. Ve görevli benim bir sonraki uçağa binme teklifini kabul etmeme nedenimle belki de beni uçağa alma kararı aldı. Ben 13 sayısını severim. Ayın 13 ünde doğmuştum. Bana 13 koltuk yer verildi ve Mokovaya istediğim seferde uçabildim. Online çek-in yapmış olsaydım. Bu riske maruz kalmamış olurdum. Siz siz olun online çek-in yapın.


Konstantinopl’ü ziyarete gelmişer ve Kafası yaralı gibi dolaşan adamlar kim?
Uçağa alınma sürecinde meraktan Rusça konuşan gruptaki insanlar ile konuşmaya daldım. Türkiye’de uzun süre yaşayan biri olarak sürekli olarak diğer insanları merak etmek bana da bulaşmış anlaşılan. Dedim siz İstanbula gezemeye mi geldiniz
Cevap olarak:
-          Biz Konstatinopol’ü önemli tarihi yerlerini ziyarete geldik – dedi 
Ben de bunun üzerine içimden bazı insanlar için İstanbul hala Konstantinopol herhalde diye düşündüm.
Onlar da bana merak ettiklerini sordular:
-          Biz sokakta erkekler gördük, kafatasları kanlı dolaşıyorlar. Onlar kim ve ne yapmışlar? – gözleri şaşkınlık ve merakla dolu idi.
    Ben de onların saç ekimi yapmak için genellikle Arap ülkelerinden gelen turistler olduğunu cevabını alınca şaşkınlıkları dinmedi. Tersine
-          40 yıl düşünsek böyle bir şey aklımız gelmezdi dediler.
-      Bununla da muhabbet bitmedi. Benimle uçağa binebilen bir bayanın eşine benim telefonumdan mesaj gönderdik. – Bu uçakla geliyorum. Beni karşıla.
Moskova’da bir otel ve Yılbaşı Güzellikleri

Fırsatınız varsa çocuklarınızı ve kendiniz için de yılbaşı zamanında Moskova’yı ziyaret edin. Yılbaşı süslemeleri müthiş ve görkemli olur. Hala Marta kadar duranlar ile sizinle paylaşıyorum.

Zamanım bu sefer çok azdım ama Kızıl Meydan yanındaki sevdiğim sokağı veda etmeden bir uğradım.

Güzel bir otelde konakladım. Otelin Mini bar için kurdukları iç kontrol süreci beni etkiledi. Ürün aldığın anda hesabından düşüyor. Bence her otel için müthiş çözüm.


Globalleşmenin = Tek tipleşme mi?

Burası neresi ? Dünyanın hangi kenti?
Eskiden Sovyetler Birliğinde çekilmiş bir filmde her şeyin tektipleşmesi alay konusu olmuştu. Peki Globalleşme ne getiriyor?

Nereye gitsem aynı markalar, aynı mağazalar, aynı tip elbise, aynı oyuncak vs.
Başka bir ülkeye gidince o ülkeye özgü bir şey bulmak istiyor insan. Farklılıklar arıyor. Var ama az. Ne dersiniz farklılıkların git gide azalması globalleşmenin getirdiği bir zenginlik mi?

2018 MART Seçimleri

Birkaç gün sonra Cumhurbaşkanı seçimleri olacaktı. Bana göre yine Putin seçilecekti.
Artık İstanbula dönme vakti gelmişti. Uçağa bindim ve 3 saat zamanım varken diyerek normal hayatta nerdeyse fırsat bulamadığım film izlemeye verdim kendimi. Film bitti ve uçağın inmesine 30 dakika varıdı. Yanımda oturan orta yaş üstü bayanı fark ettim. Normalde uçağın inişe geçme zamanı gelmişti. Ama bir Atatürk havalimanına inen uçak klasiği yaşandı. Pilot – Havadaki trafik nedeni ile 30 dakika rotarlı inceğeiz -dedi. Yanımdaki bayan dayanamadı. – Ben artık korkuyorum dedi. Biz de muhabbete daldık. Ne iş yaptığını sorum. Rusya’ya Moskova’ya sık sık gittiğini, danışmanlık yaptığını söyledi. Dedi ki. Gözleri şaşkın şaşkın -  birkaç gün sonra seçimler var. Bu konuda konuşan yok. Sokaklarda propaganda yok. Hiçbir şey. Sessizlik.
-          Ben de buna diyecek bir şey bulamadım. Doğru. Sokaklarda seçime dair bir şey görememiştim.
-          Ancak, otelde TV açmıştım. Orada 6 parti arasında bir tartışma vardı. Ben sadece 3 partiyi tanıdım.
Son olarak dedi ki. – Moskova durduğu yerde dursun. Benim İstanbulum başka.
Nihayet inişe geçmiştik. Sağ salim indik.
x

Yorumlar