Geleceği biliyor muyuz yoksa senaryo yazıp sonra gerçekleştiriyor muyuz?

   2011 yılında vizyona giren ‘Salgın’ (ingilizcesi ‘Contagion’) filminin konusu Çinde bir restoranda yenilen yemekten tüm dünyaya salgın şeklinde  hava ve solunum yoluyla rahatlıkla yayılabilen virüs ile insanların nasıl mücadele ettiği idi. Film, yayılan virüs nedeni ile marketlerin talan edildiğini, insanların evlerinde kalmak zorunda bırakıldığını, ölümlerin nasıl gerçekleştiğini de ekranlara getiriyor. 
Bill Gates’in 2015 yılında yaptığı TED konuşmasında ve diğer konuşmalarında da önümüzdeki on yıl içindeki asıl tehlikenin salgın bir virüs olabileceğinden bahsediliyor. Bu virüsün nasıl hayatlarımızı etkileyeceğinden, tüm tedarik zincirini kökten değiştirebileceğinden ve aslında sağlık sisteminin ne kadar buna hazırlıksız olduğundan ve şimdiden yatırımlar yapmaya başlamamız gerektiğinden bahsediliyor. 



  Bugün tüm dünyada insanlar yayılan bir virüs nedeni ile sosyal mesafeli hayat diye tanımladığımız hayata geçtik. Önümüzü göremiyoruz. Çoğumuz evimizde kapalı yaşıyoruz.  Okullar, işyerlerinin çoğu kapalı, belki de çoğumuz daha çok internetten alış veriş yapar olduk. Gerçek hayatta kafede değil, sanal ortamda görüşmeler yapar olduk.
  Tüm bu 3 maddeyi yazdıktan sonra, sorum şu: ‘Önce senaryo yazılır sonra gerçekleştirilir mi?  Yoksa bu bambaşka bir olay mı?’. Bu sorulara cevaplar tıpkı bu sosyal mesafeli hayata her bireyin verdiği tepki gibi çok farklı ve özel olacaktır muhakkak tıpkı hayatta her anınızı nasıl yaşamayı seçtiğiniz gibi. Hayatınızı ve zamanınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? 
  Anlatılanlara göre ünlü düşünür Sokrates zamanının nasıl harcanması konusunda oldukça hassasmış. Bir gün bir arkadaşı gelmiş ve ”Seninle bir şey konuşmak istiyorum” – demiş. Sokrates “Önce 3 soruya cevap ver, sonra anlatabilirsin” – diye cevap vermiş.
Soru 1: “Bu bilgi kesinlikle doğru bilgi mi?” sorusuna “Emin değilim. Bunu başkasından duydum”- cevabını almış. 
Soru 2: “Bu haber iyi haber mi?” sorusuna “Hayır”- cevabını almış.
Soru 3: “Bu bilgi benim için yararlı mı?” sorusuna da “Hayır”- cevabını almış.
Tüm bu cevapların üzerine Socrates:  “Bir haber kesinlikle doğru, iyi ve yayarlı değilse, ben onu duymak istemiyorum”- demiş. 
O yüzden belki de her birimiz kendimize özgü senaryo zamanı. Evet etrafta sürekli birşeyler olup bitecek. Hayat bundan ibaret. Ama Biz birey olarak bu hayatta neler yapmak istiyoruz, neleri tatmak istiyoruz belkide bunu kendimiz için yapma zamanı? 
  Ünlü kişisel gelişim uzmanı Tony Robbins ‘Ben kendimi yarattım’ diyor. Aslında bunun anlamı: kendim için bir gelecek yazdım ve onu gerçekleştirmek için her gün çalıştım ve gerçekleştiridim. Yani başarısını tesadüfeler değil hedef koymaya, planlı çalışmaya bağlıyor. 
  Peki, Sizin için bugün ne önemli? Bundan sonraki 10 yılda nasıl biri olmak istiyorsunuz? Hayalleriniz neler? Belki de bunu madde madde yazma zamanı. Ve yazmanın gücüne inanın. Bu yazmanın tılsımını nedeni ile değil, insan birşeyleri yazdıkça onu gerçekleştirme potansiyeli arttığı  yapılan araştırmalar ile kanıtlanmış olduğu için. Kim bilir belki de Dünya için 10 yıl önce yazılanlar nasıl bugün gerçek oldu ise, kendiniz için bugün yazdıklarınız da 10 yıl sonra gerçek olur? 
  Hayat sizin hayatınız. Seçim Sizin seçiminiz. 
     Sevgilerimle…. 

Yorumlar

Yorum Gönder