Tarih: 25.03.2012
Yer: Istanbul, Suadiye Park
Hava Sıcaklığı: +20°C
Çingene çocukları denize giriyor. Başka denize giren kimse yok.
Benim oğlum ve kızım ayakkabılarını çıkarıp kumda oynuyorlar. Yanlarına iki çocuk daha geldi. Onlar da aykkabılarını çıkardı. Çocuklar denizden su getirip kumu ıslatıp kalıplar kuleler yaparak eğleniyorlar. Kısacası çocuklar da memnun biz de memnunuz!
Yanımızda 1,5- 2 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim bir kız çocuğu kopek ile oynuyor. Kız topu atıyor, köpek de yakalıyor ve kıza getiriyor. Kızı ve ailesini çok takdir ettim doğrusu.
Daha sonra 4 yaşlarında bir oğlan çocuğu babası ile geldi. Çocuk doğal olarak hemen diğer çocukların yanına giderek oynamaya başladı. 30 yaşın biraz üstünde olduğunu tahmin ettiğim çocuğun babası yine deniz kenarında kızı oynayan bir arkadaşı ile buluşmaya gelmiş ve herkesin duyacağı şekilde konuşmaya başladı.
"Naber? Nasıl gidiyor?"
"İyilik senden? Alp büyümüş? Saçları da tarz olmuş?" - diye cevap verdi arkadaşı ve dialog şu şekilde devam etti.
"Yazın saçlarını kısaltıym diyorum. Sıfıra vurdurıym şöyle. Terliyor."
"Yok, böyle daha yakışıklı. Tarz duruyor."
"Yoksa İlhan Mansız gibi dolaşsın mı? Tarz olsun demi? Oğlum başka yere gidelim. Annesi kumda yuvarlandığını görürse mahveder beni. Alp gidiyoruz oğlum!"
Tabi, Alp gitmemek için ve süreci uzatmak için binbir takla attı, ama sonunda mecburen gitti.