Çocuk olunca hafta sonlarımız genellikle deniz kenarında parklarda geçiyor.
Yine hafta sonarından biriydi. Suadiye'de, deniz kenarında yanında park olan
kafede oturuyorduk. Hava inanılmaz güzeldi, kızımız kucaktan kucağa
geçiyordu, oğlumuz ise yanımızda, bir
babasının kucağında, bir benim kucağımdaydı. oğlumuz ise kaydıraktan kayıyordu.
Yan masa'da iki bayan bizi merakla izliyorlard ve bizimle sohbet edebilmek
istedikleri izlenimi veriyorlardı. Onlar da denizin, sabah sakinliğinin keyfini
çıkarıyorlardı.
Sonunda bayanlardan biri bize
- Bebek kaç aylık? diye sordu ve soru üzerine soru gelerek bebek ve çocuklar üzerine sohbetimiz devam etti.
Bayanlardan birinin emekli Hacettepe Üniversitesi Biyoloji profesörü olduğunu öğrendik. Değerli hoca bana
- Bebeğinin ayak tabanlarını sürekli sakince ov! Tüm organlarımızın sinir sistemi orada, bebeğin çok rahatlar!- dedi.
Sonunda bayanlardan biri bize
- Bebek kaç aylık? diye sordu ve soru üzerine soru gelerek bebek ve çocuklar üzerine sohbetimiz devam etti.
Bayanlardan birinin emekli Hacettepe Üniversitesi Biyoloji profesörü olduğunu öğrendik. Değerli hoca bana
- Bebeğinin ayak tabanlarını sürekli sakince ov! Tüm organlarımızın sinir sistemi orada, bebeğin çok rahatlar!- dedi.
Daha önce, modern dans kursuna katılmıştım. Orada da ayak tabanlarımızı ovarak insanın nasıl rahatladığını
görmüştüm. Hamileyken de ayaklarım çok yoruluyordu ve ben ancak ayaklarıma
masaj yapınca rahatlıyordum.