En yetenekli yönetici olmayı sana çocuk öğretir!
Çocuk ile sağlıklı, yapıcı iletişim kurarak, onun belli kurallar çerçevesinde haraket etmesini sağlayabilirsen; iş hayatında çok iyi bir yönetici olursun!
Ayrıca, "kriz yönetimi" konusunun da piri olursun!
Çocuğa anice kızıp ondan daha büyük ve güçlü olduğunu kullanarak onu incitmek o kadar kolay ki! Oysa, sinirlenince, rahat bir nefes alıp aslında amacın ne olduğunu hatırlayıp, soğukkanlılık ile durum değerlendirmesi yapıp, çocuğu ikna yoluna gitmek bir o kadar zor.
Aslında tüm ilişkiler de ve iş hayatı da böyle değil mi?
Hayatıma çocuklar girince kendi deneyimim ile iletişim konusunda aldığım notlar şunlar: (Bu durum büyük insanlarda da farklı değil)
- Çocuğu överek, cesaretlendirerek ona yaptıramayacağım şey yok, ama ses yükselterek ve güç kullanarak yaptırmak çok zor!
- Çocuğun bir şey yapmasını istediğinde ona önceden haber ver. Şimdi bunu yaptıktan sonra şunu yapacağız demek gibi. (önce sözlü olarak reddetse de, sonra yapacaktır.)
- Biz büyükler Sabır etmeyi bilmiyoruz. Bir şey yapmasını söylediğimizde onun o işi yapması için ne kadar zaman tanıyorsunuz? Kendinizi bir test edin. Göreceksiniz saniye geçmeden yapmadığı için kızmaya başlıyorsunuz bile. Yani biraz zaman tanıyın!
- Konuşurken hep gözüne bakın, onun ile iletişim halinde iken başka işleri bırakın
- Onu iyice dinleyin! Ne istediğini anladığınızdan emin olun. Bazen onun masumane isteklerini dinlemediğimiz için hatalı anlayabiliriz
- Soğukkanlılıkla kurallar koyarak onun ağlama vs. güç kullanımına karşı saberederek önemli kurallara uymasını sağlamak. (Elleri yıkama, geceleyin uyumak için yatması gibi) Belki de en zoru...
- Tüm pedagogların söylediği taktik- çocuğa seçenek sunmak. Ya şunu, ya bunu yapacaksın gibi. Şuanda oğlum 3 yaşı geçti bu taktik artık işe yaramıyor! Bana 3. seçenek lazım diyor.
Hayatıma çocuk girince bir de şunu çok iyi anladım - aslında problemin büyük bölümü kendimizde saklı! Yani kendi hatanı bulunca ve düzeltince, sorun zaten ortadan kalkar! Örneğin bebek çok huzursuz ve şiddetle ağlıyorsa önce kendin sakinleşeceksin, bir nefes alacaksın, sonra bebeği sakinleştireceksin. Bu felsefe bir çok kutsal dinde ve yoga felsefesinde de var! Hep kendimize ayna tutmalıyız! - diyor Hülya Yıldırım.
Bugün 3 çocuk ile 4-5 saatliğine tek başıma kaldım. Kızım 5 aylık, oğlum 3,5 yaşında ve yeğenim 2 yaşında. Onlar ile baş etmek baya zor!
- Oğlum yeğenimi elime alınca ve ona herhangi ilgi gösterince kıskanıyor. Zaten kız kardeşi yeni girdi hayatına.
-Yeğenim için de zor, onun annesi yanında değil bazen anneyi istiyor. Oğlum onun oyuncaklarını elinden alıyor.
-Bebeğe zaten özel ilgi lazım.
Fena gitmedi aslında, ama öğle uykusuna yatırdığımda kriz yaşadık biraz ve ben soğukkanlılığımı kaybettim bir kaç dakikalığına.
Bu üç çocuğu sakinlik ile organize ederek idare edebilen en iyi Yönetici :) !
Yorumlar
Yorum Gönder